 |
Site İstastiği |
 |
|
şu ana kadar 66623868 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
 |
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 17/10/2007 13:21
YİNE BİR DÜNYA GIDA GÜNÜNÜ DAHA İDRAK ETTİK....
Her yıl 16 Ekim'de düzenlenen Dünya Gıda Günü'nün Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nce (FAO) bu yıl belirlenen teması "gıda hakkı"idi.
Bunun bir "insan hakkı" olduğu bilindiği halde hala hükümetler, gıda sektörünü elinde tutan güçler, herkesin yeterli ve kaliteli gıdaya ulaşması için yoksulluk, açlık ve bölgesel eşitsizlikleri giderecek politikalar oluşturamadılar. Bu sıkıntıyı en çok ta emperyalist güçler tarafından toprakları işgal edilmiş, yer altı ve yer üstü zenginlikleri sömürülen Müslümanlar yaşamaktadır.
Dünya Gıda Gününde, dünya üzerinde dağılmış 2 milyarlık nüfusa sahip Müslümanların batı tekelinde geliştirilmiş Gıda sektöründe hala kendi ülkelerinde dahi Güvenli Helal Gıda Sertifikalı ürün üretmekte aciz kalmaları düşündürücüdür.
Ülkemiz bu sıkıntıları ne yazık ki en yoğun yaşayan ülkeler arasında bulunmaktadır. Türkiye'de en basit sağlık ve hijyenlik konularında dahi gıda denetimi mekanizmaları yeterince oluşturulamamış durumdadır.
GDO'lu ürünlerde denetimsizlik
Yıllardır gerek GIDA RAPORUsitemiz ve gerek konuya duyarlı yayın organları, meslek kuruluşları genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) Türkiye'ye ithalatının denetlenmediğini, bu konuda bir yasal düzenleme olmadığını söyleyerek tüketicilerin dikkatli olmaları için sürekli yayınlarını sürdürmektedirler.
Yapılan açıklamalarda, GDO'ların bir dizi sağlık ve dini inanç açısından riskler içerdiği, genetiği değiştirilmiş tohumların bir sonraki sene kullanılamaması nedeniyle tarım alanında ekonomik bağımlılığa yol açtığı vurgulanarak tüketicilerden ve hükümetten şu noktalara dikkat etmeleri istenmektedir:
• Yerli tohumdan üretilen gıdalar tercih edilmeli. Şekil bozukluğu olan ve normalden iri meyve ve sebzeler alınmamalı. Özellikle ithal soya, mısır, pirinç ve ürünlerine karşı çok duyarlı olunmalı.
• Biyo-güvenlik kurulu oluşturulmalı ve işlerlik kazandırılmalı. GDO'ların ülkeye girişi yasaklanmalı veya kontrol altına alınmalı. Kaçak tohum girişi önlenmeli.
• İthal edilmiş GDO' lu ürünler etiketlenmeli ve ambalajlarında mutlaka belirtilmeli.
Hayvancılıkta denetim varmı?
Türkiye'de milyonlarca insanın yoksul olduğu dolayısıyla yeterli beslenemediği bilinen bir gerçek. Yoksulluk ve bölgeler arası eşitsizliğe karşı politikaların artık süratle üretilmesi gerekmektadir. Bunun için acilen şu adımların atılması öinemlidir:
• Özellikle hayvansal protein açığının ulaştığı boyut dikkate alınarak ulusal hayvancılık politikası oluşturulmalı. İnsanlar yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitilmelidir.
• İnsanlarda ortaya çıkan gıda hastalıkların yüzde 75 'i herhangi bir hayvandan ya da hayvansal üründen bulaşan patojenlerden kaynaklanıyor.
• Hayvansal gıdalarla alınan ilaç ve hormon kalıntılarının insan sağlığı açısından kanıtlanmış geriye dönüşümsüz zararları göz önüne alınarak bu maddelerin tedavi hizmetleri dışında, ticari kar amaçlı satışı ve kullanımı önlenmelidir.
• Toplumun büyük kesiminin İslam dininin müntesibleri olduğu gözönüne alınarak küçükbaş ve büyükbaş hayvan kesimhanelerinin İslam dininin emirlerine uygun hale getirilmesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır.
• AB uyum yasasını sağlamak uğruna domuz etine getirilen kasaplık kırmızı et statüsünün, masum bihaber Müslüman tüketicilerin, kötü niyetli üretici,satıcı ve lokanta sahiplerinin istismarına karşı koruyacak mevzuat ve denetim mekanızmaları acilen oluşturulmalı. Müslüman tüketicilerde oluşan endişeler giderilmelidir.
Hazır paketlenmiş gıdalardaki başıbozukluk…
Market raflarını doldurun binlerce paketlenmiş,şişelenmiş gıda maddesinde kullanılan katkı maddelerinin ithalatından üretimine kadar tüketicileri tedirgin eden belirsizlikler, şüpheler bir türlü giderilememektedir.
1. Bazı Gıda ambalajlarının üzerindeki İçindekiler yazısı gözle okunamayacak kadar küçük yazılmakta veya ambalaj katlama yerlerine denk gelmekte okunmakta zorluk yaşanmakta.
2. Katkı maddelerinin hayvan kökenli, bitki kökenli veya kimyasal kökenli oldukları etikette açıkça belirtilmemektedir.
3. Üretim uygulamasında kullanılan katkı maddeleri ile etikette yazılı katkı maddeleri arasındaki tutarsızlık sıkı denetimlerle önlenmelidir.
4. WHO nun yasakladığı katkı maddelerinin kullanımı önlenmelidir.
5. Bazı ithal ürünlerin bilgisiz insanlara saadet zincirleri sistemi ile pazarlatılmasının sosyal yapıda oluşturduğu onulmaz yaraların önlenmesi için derhal bu uygulamalar denetlenmeli gerekirse durdurulmalıdır.
6. Müslüman tüketicilerin “Helal Sertifikalı” ürün taleplerinin karşılanabilmesi için gereken adımlar atılmalıdır.
7. Denetimde yaşanan yetki kargaşası nihayete erdirilmeli güçlü, yaygın ve sürdürülebilir bir denetim sistemi uygulamaya sokulmalıdır.
|
|
| |
 |
Haber Puanlama |
 |
|
Ortalama Puan: 4.88 Toplam Oy: 34

|
|
|
 |
|
|