|
Site İstastiği |
|
|
şu ana kadar 66292875 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 21/01/2015 02:36
YERYÜZÜNDE EN BÜYÜK ÇİRKİNLİK HELAL SAHTEKARLIK !..
Sahte Helal Logo Kullanımı Nereye Kadar!..
Tayvan’da bir firmanın domuz eti içeren ürününde görülen Helal logosu bir kez daha dikkatli olunması gerçeğini gözler önüne serdi.
Kimsenin orta yerlerde bulunmadığı bir dönemde, GİMDES kuruluş tarihi olan 2005 yılından itibaren Helal ve Tayyib üretim konusunda Müslüman Ümmete hizmet etme vecibelerini yerine getirmek üzere çalışmalarını sürdürmektedir. Bu hizmetler sürdürülürken Ümmete karşı çok açık, çok şeffaf ve takva çizgisini muhafaza eden bir kurum olmaya dikkat ederek, GİMDES Helal ve Tayyib Standardından taviz vermeden yolumuza devam etmekteyiz.
Son günlerde medyaya da yansıyan haberlerden sonra ‘’ Helal, Haram, Helal Üretim, Helal Ürün’’ kavramlarının yeryüzünde değiştirilemeyeceği, üzerinde oynanamayacağı, kimsenin tekeline alamayacağı, sahtesini yapamayacağı gerçeğini bizlere hatırlatmaktadır.
Yakın bir zaman diliminde geçmişe baktığımızda 2007 yılında Helal Sertifikanın iyiden iyiye gündeme oturmaya başladı bir dönemde İSLAM’dan korkanlar, üretimlerinin HELAL şartlarda olmadığını düşünen bazı patronlar manasız bir telaşın içine girmeye başlamışlardı. O dönemde çok satmakla övünen bir gazetenin malum yazarlarından biri köşe yazısında aklınca Şeriatla, Helal Sertifika ile gırgır geçmeye çalışmıştı yazar yazısında ismini vermeden GİMDES’den söz etmiş ve şöyle yazmıştı;
“Bizimkiler boş durur mu? Bir dernek, İstanbul'da Uluslararası Helal Gıda Konferansı düzenlemek amacıyla, gece gündüz çalışıyor. Muhtemelen, büyüklerimizin desteğini arkasına alarak. Abu Dabi'de böyle bir fuar düzenlenirken, bizim bundan geri kalmamız Müslümanlığa sığar mı? dedikten sonra GİMDES’in HELAL SERTİFİKA kriterini de belirtmiş, "Helal sertifikaya sahip olan firma için aranan şart, İslamilik'tir. Hammaddesinden mamul ürüne kadar, ürünün ve üründe kullanılan katkı maddelerinin üretim aşamalarını ve yöntemlerini, paketleme malzemelerini ve sağlık ve temizlik uygulamalarını kapsayan tüm işlemlerin İslami yiyecek kurallarına uygun olma niteliği taşıması halinde, o ürüne helal sertifika verilir."
Zaten laikçilerin bu İslamofobilerini bildiğimiz için, Musevilerin KOSHER SERTİFİKASI gibi, Vejeteryanların VEGAN SERTİFİKASI gibi HELAL SERTİFİKA da tamamen ait olduğu Müslüman toplumun oluşturacağı bir Kurum tarafından yürütülmelidir diyoruz.
Bu gibi düşünen kişiler arasında bir firmanın Genel Müdürü de katılarak, yaptığı yazılı açıklamada; ''Helal Gıda Sertifikası''nın uzun vadede İslam ülkelerine yönelik gıda ihracatını artıracağı beklentisine karşın, üreticilere önemli miktarda ek maliyet yükleyeceğini. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ''Helal'' sertifikasını verdiğini belirtiyor, "Türkiye'de zaten İslami usule uygun olan üretimin bir başka şekilde standartta yöneltilmesi, haraca bağlanması meselesidir'' ifadesini kullanıyor.
”Türkiye'de de çok uzun yıllardan bu yana markalı üretim gerçekleştiren gıda üreticilerinin, ürünlerin ambalajı üzerinde, ''Ürünlerimizde domuz eti ve yağı yoktur'' veya ''Ürünlerimiz İslami koşullara göre üretilmektedir'' ibarelerine yer verdiklerini dile getiriyor. Bu ürünlerin hem yurt içinde hem de Arap ülkeleri de dahil yurt dışında pazarlandığının da altını çiziyor.”
“Merd-i kıpti şecaatini arz ederken sirkatini söyler” derler ya bu genel müdür de aynen öyle beyanat vermiş. Bir yandan hem “Biz zaten Helal üretiyoruz” diyor. Diğer yandan da Diyanetten aldığımız “Helal Sertifika” ile ihracat yapıyoruz diyor. Türkiye’de üretilen bütün ürünlerin etiketinde ''Ürünlerimizde domuz eti ve yağı yoktur'' veya ''Ürünlerimiz İslami koşullara göre üretilmektedir'' yazdığını belirtiyor, ama bu ifadeleri ürünlerinin etiketlerine yazdıran firmaların bu yetkiyi nereden aldıklarına dair açıklık getirmiyor.
Halbuki kendinden menkul bu uygulamalar baştan aşağıya yanlıştır, usulsüzdür, yasal değildir. Bu ifadeler ancak, kendisini ilgilendirdiği cihetle toplumun güvendiği bağımsız ve sırf bu konularda güvenilir uzmanların bulunduğu bir kurumun usulüne uygun yapacağı denetim çalışmalarından sonra vereceği belge ile geçerlilik kazanabilir. Aynı firmalar ürünlerinin etiketlerine, uluslararası yetkili kurumlardan belge almadan acaba ISO 9000 veya HAACP veya KOSHER veya VEGAN şartlarına uygundur diye bir açıklama notu koyabilir mi? Hayır asla koyamazlar.
Evet yakın zamanda bu kaos ortamına yeni malzemeler eklenerek devam etmektedir. GİMDES olarak Helal ve Tayyib ürün Sertifikalandırma hizmetine başladığımız tarihten itibaren bu olaylar ve düşünceler ile mücadele etmekteyiz.
Son olarak medyaya da yansıyan sahte logo kullanımı bu kaos ortamının ne durumda olduğunu bizlere biraz daha net göstermektedir. Artık eskiye göre daha bilinçli ve şuurlu tüketici kitlelerin olduğunu görmezden gelerek utanmadan sahte ‘’ Helal Logo’’ kullanımına yönelmektedirler.
Gün geçmiyor ki firmaların haksız bir şekilde Helal logo kullanımına şahit olmayalım. Ancak son karşılaşılan durum tabiri caizse bu kadarda olmaz dedirtecek hale getirdi.
Tayvan’da bir firmanın domuz eti içeren ürününde görülen Helal logosu bir kez daha dikkatli olunması gerçeğini gözler önüne serdi.
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 4.33 Toplam Oy: 6
|
|
|
|
|
|